Menü

Vezirköprü (Merkez)

Samsun’un ikinci büyük ilçesi. Vezirköprü   Samsun    merkezinden 116 km uzaklıkta. Samsun’un Havza, Bafra, Alaçam ilçeleri ile Sinop ve Çorum’a komşu olan Vezirköprü, yaklaşık 106 bin nüfusa sahip. Vezirköprü halkının 79.166’sı köylerde yaşıyor. İlçenin çevre ile ulaşımı karayolu ile sağlanıyor. Havza  ve  Durağan'a  gitmek  için minibüsleri tercih edebilirsiniz. Vezirköprü’den Samsun, Ankara, İstanbul, Bursa'ya her gün düzenli otobüs seferleri var.

Tepelerle çevrili bir çanağın içine konuşlanmış olan Vezirköprü, Kunduz  Dağları  Kale  Tepe,  Tavşan Dağları ile Keltepe ile çevrilidir. Kızılırmak vadisine bakan yamaçları  ormanlarla  kaplıdır.Batısındaki Kunduz Yaylası, kuzeyindeki Kabalı Yaylası ile güneybatısında Tavşan Dağı Yaylası, yayla turizmi açısından önemlidir.

Vezirköprü, iklim koşulları bakımından kıyı kuşağının nemli ılıman iklim tipi ile iç kesimlerin karasal iklim tipi arasında, geçiş kuşağının kendine özgü termik ve nemlilik özellikleriyle ayrılmaktadır. Kışlar kıyıya göre daha soğuk, yazlar da daha sıcak geçer.

Vezirköprü’nün ekonomisi

İlçenin ekonomisi ağırlıklı tarıma dayalı. Vezirköprü'lüler, her çeşit tahıl ile sebze ve meyveyi üretiyorlar. Hayvancılık ve orman ürünleri de önemli yer tutuyor. Heybecilik, semaver yapımı, ip ve urgan yapımı gibi geleneksel el sanatlarını sürdüren zenaatkarlar da karşımıza çıkıyor Vezirköprü’de. Vezirköprü, yaklaşık 7500 yıllık süreçte bir çok kültüre ev sahipliği yapmıştır.

Hititlerin kutsal kenti: Oymaağaç Höyük Tepe

En az birkaç bin yıllık bir yerleşim alanı olduğu tahmin edilen Oymaağaç Höyük Tepe ticaret kervanlarının önemli uğrak yerlerinden biri olmuş ve fırtına tanrısına adanmış diğer adıyla Hatti ve Hititlerin kutsal kenti Nerik olarak adlandırılmıştır.

İlçe merkezi

Vezirköprü’nün  merkezi,  günümüze kadar ayakta kalmayı başaran ve bir bölümü restore edilimiş tarihi eserler açısından çok zengindir.

Bir sokaktan diğerine geçtiğinizde mutlaka eski bir eserle karşılaşıyorsunuz. Bununla birlikte son derece hareketli Vezirköprü’nün merkezidir. Üç dört katlı binaların altındaki dükkanlarda her  türlü ihtiyaca  cevap verecek dükkan yer alıyor.

Belediye parkı

İçinde  çay  bahçelerinin  yer  aldığı belediye parkında çamların, çınarların gölgesinde oturmak çok keyiflidir. Dışarısı 30-35 derece sıcakken belediye parkında serin bir ortamda keyifle dinleniyorsunuz.

Höyük ve Düz Yerleşimler

Bu bölgede de sayısız tepe, höyük ve tümülüs bulunuyor. Höyüktepe-Oymaağaç Tepe’de kazı çalışmaları devam ediyor. Bir çoğu İlk Tunç Çağı’nın izlerini taşıyor ve yapılan kazı çalışmalarında  çanak,  çömlek parçalarına rastlanmış. Bellibaşlıları Doğan Tepe, Kurudere, Yağınözü Çakmak,  Keltepe,  Yağbasan Tümülüsleri, Çeltek Tümülüsleri, Aşağı Narlı Tümülüsleri, Avdan Köyü Tümülüsü, Çal Köyü Tümülüsü ve Maltepe Tümülüsü.

YAYLADA  YAŞAM

Kimler yaylaya göçüyor? 

Yaylaya  genellikle  hayvancılık  yapanlar  göç  ediyor.Göç nedenleri ise, hayvanların beslenebilmesi için köylerde  yeterli  miktarda  otlak  ve mera bulunmamasıdır.

Yaylalarda yapılan şenlikler

Yaylalarda yapılan şenlikler birbirinden farklıdır. Susuz Köyü yaylasında boğa güreşleri yapılır ve gençler geleneksel "Çıngırşak" oynarlar. Eğlenceleri geleneksel yemekleriyle zenginleştirirler.

Konaklama    yerleri 

Yaylalarda insanlar, çadırlarda veya kelik adı verilen ahşap evlerde konaklarlar.

Yaylalarda gelenek ve görenekler:

•Yaylada hayvanların bakımı için tutulan sığırtmaca, her hafta yayık döven yaylacılar tarafından birer kaşık tereyağı verilir. Bu gelenek sığırtmacın, daha dikkatli davranarak hayvanları kurt ve diğer yırtıcı hayvanların tehlikesinden koruması için yapılıyor.

•Yaylada genellikle yaşlı kadınlar yaşadığı için, her hafta köyden yaylaya yayık dövmeye genç kızlar ve gelinler gidiyor.

•Yaylaya çıkıldıktan 15-20 gün sonra, köy halkının tamamı şenlik için yaylaya gidiyor.

Bir demirçağ kenti:

Esenköy

Vezirköprü  ve  çevresi  önemli  bir yerleşim  yeri  olmuştur.  Bunun  en önemli  kanıtı,  ilçenin  15  km  güneybatısındaki Esenköy’de bulunan ve Paflagon tipi kaya mezarını da içine alan bölgede bulunan mimari  ögeler.

Yaylaya gidiş ve dönüş mevsimi

Yaylaya genellikle mayıs ayı içerisinde çıkılır ve en geç eylülde köylere geri dönülür.

Dönüş hazırlıkları yapılır, koyun ve keçiler daha önceden kırkılır, hayvanlar ve yünleri derelerde yıkanır. Eşyalar ve çadırlar toplanarak hayvanlara veya traktörlere yüklenir ve yayladan inilir.

Yemek Kültürü

Vezirköprü mutfağında kuru fasulye, nohut, mısır, üzüm yaprağı, yarma-bulgur temel malzemeler. Et, pirinç ve hamurlu yiyecekler de mutfağa hakimdir. Kaz, tavuk, ördek ve hindi gibi kümes hayvanları geleneksel beslenmede önemli bir yer tutuyor. Kaz pilavı, tirit, kaz çevirmesi, tavuk kızartması, kümes hayvanlarından yapılan yemekler. Kaldırayak, madımak, pancar, nünük gibi bitkilerden kavurma, ya da çorba yapılır. Katık böreği Vezirköprü’ye özgü bir yemek. Katık, yarma (iri öğütülmüş mısır) ve dere otundan yapılan bu börek son derece lezzetli ve başka bir yerde bulamayacağınız bir tat.

Oymaağaç Kebabı Oymaağaç Köyü’nde yapılan  "Oymaağaç  Kebabı" mayıs-kasım ayları arasın da  yapılıyor,  hem  sıcak hem  soğuk  olarak  yeniliyor.  Kebabın  en  önemli özelliği oğlak etinden yapılıyor olmasıdır.

Kebap, özel yapılmış bacada, kebap odasında yaklaşık 3-4 saatte, büyük bir özenle çevrilerek pişiriliyor. Oğlağın çevrilerek pişirilmesi sonucu eriyen yağlar bir kapta toplanıyor ve etle birlikte tiridine banılarak yeniyor.

Oğlak Kebabı, yörenin asırlardır varolan geleneksel yemeğidir.