Menü

Havza (Merkez)

Ankara - Samsun Karayolu yolu üzerindeki Havza, Orta ve Karadeniz bölgesinin sahil illerini İç Anadolu, Ege, Akdeniz ve Marmara bölgelerine bağlayan önemli bir karayolu ve demiryolu üzerinde  bulunuyor.   Samsun’a 84 km Amasya’ya 53 km uzaklıktadır.  Komşu  ilçeleri  Merzifon’a  24,Suluova’ya 15, Vezirköprü’ye 30,Ladik’e 32, Kavak’a 33 km uzaklıktadır. Ulaşım karayolu ve demiryolu  ile  sağlanıyor.

İlçe, kısmen ova kısmen de dağlık, engebeli bir arazi üzerindedir. Merkezi ise üç tarafı dağlarla çevrili bir vadi üzerine kurulmuştur.

Havza, bulunduğu coğrafya nedeniyle karasal iklimden ılıman deniz iklimine  geçiş  bölgesinde yer alıyor.

Bu nedenle Karadeniz bölgesinin sahil kesimine göre daha az yağış alıyor. Kış aylarında sis, kar yağışı ve buzlanma görülüyor.

İlçe Merkezi

Havza’nın  merkezine  yaklaşırken yolculuğunuz tarlalar ve yeşillikler arasında devam ediyor. Havza’nın girişinde genellikle iki katlı, altı dükkan yapılar dizilidir.

Havza’nın    meydanında    Atatürk anıtı,  arkasında  da  Büyük  Termal Oteli  yer  alıyor.  Burası  bir  yokuş üzerinde   konuşlanmış   termallerin bulunduğu, kendine has yapısı olan, renkli ve hareketli bir yerdir. Marketlerin   dışındaki   standlarda model model yüzme simitleri ve mayolar sallanıyor, hazırlıksız gelen ziyaretçiler içindir.Tarihi hamamlar ne yazık ki yapılan tadilat ve tamiratlarla özgünlüklerini kaybetmiştir.

Havza’nın gelişiminde kaplıcaların rolü;

Osmanlı yönetimine geçtiğinde Havza, Tersakan ırmağının batı tarafında küçük bir yerleşim merkezidir. Kasabanın batısında, yüksek bir yerde bulunan kaplıcanın cilt hastalıklarını ve bazı iç hastalıklarına şifa verdiğine inanıldığından değişik yerlerden pek çok kişinin akınına uğrarmış.

Halkın buraya akın akın geldiğini gören Türkler, bu kaplıcanın olduğu yere, bir hamam, imaret ve misafirhane gibi, ziyaretçilerin ihtiyaçları olan binaları inşa etmekte gecikmemişlerdir.

Önce de Sultan Mesud Hamamı, daha sonra da Şadi Paşa Hamamı yapılmıştır. Şadi Paşa Hamamı’nın mimari üslubuna bakılırsa, Selçuklu eseri olduğu anlaşılıyor.

Ekonomide çeşitlilik ;

Havza ekonomisinde termal turizmi önemli bir yere sahiptir. Çok sayıda otel, motel ve pansiyon şifalı sulardan faydalanmak için Havza’ya gelenleri ağırlıyor dört mevsim boyunca. Havzalılar tarım ve hayvancılık da yapıyor büyük ölçüde. Orman köylerinde ise halk geçimini orman ürünlerinden sağlıyor. Eski ve Yeni Çeltek denilen mevkide ise linyit kömürü ocakları işletiliyor.

Milli Mücadele Yıllarında Havza

Anadolu’nun bütün diğer yörelerinde  olduğu  gibi  Havza’da  da,  93 Harbi olarak tarihimizde anılan Osmanlı-Rus Harbi, Balkan savaşları, "Düvel-i Muazzama" yani o dönemin  süper  devletlerine  karşı  verilen ve Birinci Dünya Savaşı dolayısıyla  gerçekleşen  Çanakkale  Savaşları’nın  sebep  olduğu  maddi manevi yıkımları konu alan ve "Yurdumuz Havza" adında bir kitap yazan Zübeyirzade Mehmet Fuat   Efendi   Mustafa   Kemal’in Havza  günlerini  şöyle  anlatıyor:

"Mustafa Kemal Paşa, 13 Haziran 1919 günü Havza’dan ayrılarak Amasya’ya geçmiştir.

İlçede kaldığı 18 gün boyunca şimdi restore edilerek müze olarak kullanılan Mesudiye Oteli’nde ikamet etmiştir. Rahatsız olarak geldiği ilçede hem Milli Mücadele’nin temellerini atmış, hem de şifalı kaplıcalarında sağlığına kavuşarak ayrılmıştır."

Her derde deva şifalı sular

Kaplıca suyunun kaynaktan çıkış sıcaklığı   55   derecedir.Yılda   yaklaşık 100.000 kişinin faydalanabildiği bu kaplıcaların suyu arsenik, silis, çelik, bikarbonat, sodyum, sülfat ve kısmen kalsiyum ihtiva ediyor.Şifa  bulmak  amacıyla  buraya  gelen hastalar en çok cilt hastalıkları, sinir hastalıkları, kadın hastalıkları, romatizma, kireçlenme, kas ağrıları, kaza ve ameliyat sonrası oluşan kas ve sinir hastalıkları, eklem sertlikleri, çeşitli felçler, kansızlık, mide, bağırsak ve karaciğer rahatsızlıkları, böbrek ve idrar yolu hastalıkları ile iktidarsızlık sorunları için bu kaplıcalara geliyorlar.

Havza kaplıcalarının mucizevi öyküsü;

Havza’nın içinden geçen Samsun-Ankara karayoluna yaklaşık 1 km uzaklıktaki İmaret Mahallesi’ndeki 5 kaplıcanın hikayesi oldukça ilginç:

Söylenceye göre, günümüzden 2000 yıl öncesinde gerçekleşen bir depremde, bugünkü kaplıcanın olduğu yerde bir kilise varmış. Depremde bu kilise yıkılırken, altından sıcak su çıkmış. İşte bu depremden beri, 2 bin yıldır şifa dağıttığına inanılan bu sıcak sular yörenin tarihi sağlık tesisleri olarak hizmet vermeye günümüzde de devam ediyorlar. Bunlardan 3’ü eski tarihlerde yapılmıştır. Aslanağzı-Kız Gözü, Maarif ve şifa hamamlarıdır. Diğer ikisi de 1986 yılından sonra yapılmış olan Modern Türk Hamamı ile Lokman Hekim kaplıcalarıdır.

Atatürk'ü Anma ve Kutlama Festivali  ;

Atatürk’ün  25  Mayıs  1919'da Havza'ya gelerek 18 gün boyunca konuk olmasının anısını yaşatmak amacıyla Cumhuriyet’in ilk yıllarından 1989 yılına kadar "Mahalli Bayram" olarak kutlanan 25 Mayıs etkinlikleri bu tarihten itibaren, "Atatürk'ü Anma ve Kutlama Festivali"ne dönüşmüştür.

Her yıl değişik konser, tiyatro, halk oyunları gösterisi ile sergiler, konferans ve panellerin yanı sıra birbirinden ilginç yarışmalar düzenleniyor. 13-20 yaş grubu gençler bisiklet yarışması, liseler arası bilgi yarışması, amatör bilgi yarışması, amatör ses yarışması  bu  yarışmalardan  belli başlı  olanlarıdır.  Her  yıl  görkemli gösteri ve törenlerle kutlanan festivalin diğer bir özelliği de festival etkinlikleri içersinde her yıl düzenlenen ve "Karadeniz Kırkpınarı" olarak tanınan Havza 25 Mayıs Büyük Yağlı Pehlivan Güreşleridir.

Her şeyden önce Anadolu'nun en güzel güreş alanlarından birine sahip olduğunu rahatlıkla söyleyebileceğimiz Havzanın, bölgede düzenlenen güreş organizasyonları arasında ilk sırada gösterilen 25 Mayıs Büyük Yağlı Pehlivan Güreşleri ile gerek müsabakalara katılım gerekse izleyici oranı ve mükemmel organizasyonu bakımın dan "Karadeniz Kırkpınarı" unvanını fazlasıyla hak ediyor.

Havza Mutfağı

Samsun'un hemen hemen tüm ilçelerinde olduğu gibi keşkek ve tirit Havza'nın da en meşhur yemeği. Havza'da hamur işleri de yaygın olarak yapılıyor.